Author :
Abstract
Bilim felsefesi çalışmalarında kabaca iki anlayış mevcuttur. Bunlardan biri, bilimi bir ürün olarak gören ve bilimsel araştırmaların sonuçlarını ele alıp çalışmalar yürüten, bilimin birikimsel ilerlediğini iddia eden “neo-pozitivist” bilim anlayışıdır. Diğeri ise, bilimi bir ürün olarak görmekten ve bilimsel çalışmaların sonuçlarına bakmaktan çok, bilimi bir süreç olarak ele alan, bilimsel çalışmaların tarihini inceleyen ve bilimin devrimsel bir şekilde ilerlediğini iddia eden “post-pozitivist” bilim anlayışıdır. 20. yüzyılda etkili olan neo-pozitivist bilim anlayışından çağın gereksinimleri doğrultusunda post-pozitivist bilim anlayışına doğru bir değişim gerçekleşmiştir. Bu çalışmada, ilgi kayması şeklinde cereyan etmiş olan söz konusu değişim ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, bilimi bir ürün olarak gören yaklaşımdan bilimi bir süreç olarak gören yaklaşıma geçiş çalışmamızın özünü oluşturmaktadır. Bunun için Popper’ın ve Kuhn’un bilim görüşleri ve Popper ve Kuhn arasındaki karşılıklı etkileşim incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışma, bilim felsefesindeki iki farklı bilimsel çalışma tarzı arasındaki geçişi göstermeye çalışması bakımından önem arz etmektedir. Çünkü bilim felsefesinde meydana gelen bu ilgi kaymasıyla birlikte bilim felsefecilerinin bilime bakış açıları değişmiş, bakış açıları değiştiği için soruları değişmiş ve doğal olarak yanıtları da değişmiştir. Bu bağlamda bu çalışma, bilimi bir ürün veya sonuç olarak gören anlayış ile günümüz bilim felsefesinin anlayışı olan bilimi tarihsel bir süreç olarak gören yaklaşımın özelliklerini belirlemeyi hedeflemiştir.
Keywords
Abstract
There are roughly two understanding in the philosophy of science. One of them is neo-positivism that accepts science as a product, carries out scientific research with results of it and then claims that science is progressing as cumulative. The other view is post-positivism that rather seeing science as a product and investigating the results of science, accepts science as a process, examines the history of scientific research and then claims that science is progressing as revolutionary. There has been an alteration from the trend of neo-positivism that is very effective in 20 century toward the view of post-positivist scientific understanding in line with the necessities of the time. In this paper, it has been tried to execute the topic of alteration that occurs in the shape of shift of interest. In this context, transition from the understanding that science as a product to the understanding that science as a process composes the essence of this paper. For this, it has been tried to study the views of science of Popper and Kuhn and interaction relation between Popper and Kuhn. This paper can be seen as a significant paper because, it tries to indicate the transition between two different style of fieldworks in the philosophy of science. As a result of this, the perspectives of philosophers of science have been changing, the questions of the philosophers of science have been changing, and then naturally have been changing their answers with this shift of interest in the philosophy of science. In this context, this paper aims at determinate the features of approach of the philosophy of science that accepts science as a historically process that is the approach of nowadays with understanding of the philosophy of science that accepts science as a result or product.
