Küreselleşme süreci devlet aygıtını tek karar verici aktör olmaktan çıkmaya ve karar alma süreçlerini kamuoyu ile paylaşmaya zorlamaktadır. Ancak uluslararası ilişkiler, çok değişkenli yapısıyla kamuoyu için zor, karmaşık ve yeterince ilgi çekici olmayan bir alandır. Dolayısıyla dış politika, kamuoyunun propaganda ve önyargılarla manipüle edilebildiği ve kendinden beklenen rolü yeterince oynayamadığı bir konu olarak dikkat çekmektedir. Demokrasi adına bir eksiklik oluşturan bu kamuoyu zafiyetinin giderilmesinde gerek okul öğrenmelerinin gerekse de kamuoyu yaratıcıları arasında gösterilen eğitimcilerin önemli rol ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye-Rusya işbirliği örneklemi ve bu çerçevede Slav dünyasına yönelik öğretmen adayı algıları incelenmiştir. Çalışma kapsamında 15 maddelik bir veri toplama aracı kullanılmış ve toplam 170 öğretmen adayı ile çalışılmıştır. Öğretmen adaylarında Slav dünyası hakkında önyargılar ve bu dünya ile ilişkiler kurulmasına yönelik olumsuz bir tutum gözlemlenmemekle birlikte, dikkate değer düzeyde bir bilgi eksikliği ve doğal olarak bu eksikliğe bağlı bir fikir ve vizyon yoksunluğu saptanmıştır.
The globalization process forces state apparatus to stop being the sole decision maker and share the resolution processes with public opinion. However; international relations is a hard, complex and not enough interesting field for public union due to its multivariate structure. Accordingly, foreign policy stands out as a topic which the public opinion can manipulate by propaganda and biases, and is unable to play enough its anticipatory role. In removal of this public opinion weakness which forms a deficiency for democracy, both learning at school and educators who are viewed among public opinion creators have important roles and responsibilities. In this study, Turkey-Russia cooperation sample and perceptions of prospective teacher toward the Slavic world was examined within this context. Within the scope of the study, 15 item data collector was used and 170 prospective teachers in total were studied with. Although no biases on Slavic world and any negative attitude towards building relations with this world was observed among prospective teachers, a considerable level of lack of information was identified which was accompanied by absence of idea and vision as a natural consequence.