Sinema tarihine sesin girişiyle birlikte film anlatılarında sesin önemi izleyici tarafından anlaşılmıştır. Karakterlerin temsilinde, olay örgüsünün anlamlandırılmasında ses, izleyici açısından önemli bir anlatı öğesi görevi görmüştür. Klasik anlatı sinemasında, kadın karakterlerin erkek izleyicilerin bakışına hizmet eder biçimde temsil edildiği anlatılarda da sesin kullanım stratejilerinde erkek izleyicinin filmi izleme deneyimi ön plana çıkarılmıştır. Çağdaş anlatı sineması, sesin kullanım stratejilerinde farklı yollar deneyerek, kadın karakterlerin ses ve bedenle birlikte temsil edilişlerinde, izleyicilerin karakterlerle özdeşleşme anlarında farklılıklar yaratmıştır. Kadın karakterlerin hem klasik anlatı sinemasında hem de çağdaş anlatı sinemasında temsilinde ses öğesi bazen ön plana çıkarken, bazen de kadın karakterlerin sessizlikleriyle temsili, feminist film kuramcılarının kadın karakterlerin estetik açıdan temsiline dair tartışmalar ortaya çıkarmıştır. Bu minvalde, çalışmada Eşkıya, Köksüz, Gemide filmlerinde temsil edilen kadın karakterlerin ses öğesi ile nasıl temsil edildikleri incelenerek, izleyicilerin, karakterlerle özdeşleşme anları da bu bağlamda tartışılacaktır. İzleyicinin karakterlerle özdeşleşmelerine ilişkin feminist film kuramcılarının sorgulamaları temel alınarak, kadın karakterlerin temsilinde ses öğesinin anlatı stratejisi ile olan ilişkisi de incelenecektir.
Voice has become a prominent factor in film narrative and has been understood by th audience since it entered the history of cinema. It has an important task for understanding characters’ representation and explanation of plot-line. In classical narrative cinema, women characters’ representation become a pleasure of men’s gaze and voices’s usage strategy comes into prominence for the watching experience of men audience. In contemporary narrative cinema, voice is used with different ways so women characters’ representation with their body and voice brings differentness when they identificate themselves with a character. Voice fact, finds out differentness in terms of women characters aesthetic representation with their silence and sometimes with their voice in classical narrative cinema and in contemporary narrative cinema. In this manner with this study, Eşkıya, Köksüz, Gemide’s women characters and their voices were examined wtih regard to representation and argued audiences’ identification moments with this context. Identification with this characters in terms of audiences examined based on feminist film theoricians’ questionings and women characters representation with their voice’s in film narrative were examined too with their relationship’s.