Eski Yunan uygarlığından itibaren başlayan bilgi ve bilginin gerçekliği problemi, Platon ve Aristo ile kendilerinden sonraki asırlara ışık tutacak cevaplar bulmuştur. İslâmiyet’in gelişi ile birlikte insanlığa “Allah’ın varlığını ve birliğini bilmek.” mesajı verilmiştir. Kur’an-ı Kerim, hadis ve kendilerine kadar ortaya çıkan felsefelerden beslenerek ideal formların peşinde olan İslâm filozofları bilgi, bilginin kaynağı, bilgini aracı, gerçeklik, bilgi çeşitleri üzerine yorumlar getirmiş; “gerçeğe” ulaşma noktasında ise kalbe özel bir anlam yüklemiştir. Tasavvuf ile yoğrulan Klasik Türk şiiri de bu anlayıştan nasibini almış, “mutlak gerçeğe” ulaşmanın yollarını aramış ve Kur’an-ı Kerim, hadis ile İslâm filozoflarını referans alarak bilgi, bilginin gerçekliği ve kaynakları gibi hususları edebî eserlerde estetik bir zemine aktarmıştır. Mevlevî şeyhliğinin yanı sıra mutasavvıf bir şair olan Şeyh Gâlib, dîvânında bilginin kaynağı ve aracı olan kalbi kullanmıştır. Bu çalışmada, bilginin kaynağı olarak kalbin Şeyh Galib dîvânında ele alınışı doküman analizi yöntemi ile incelenecek ve Şeyh Gâlib örnekleminden hareketle bilgi ediniminde kalbin önemi ve İslâm felsefesinde bilgi üzerine getirilen yorumların Klasik Türk şiirini nasıl etkilediği üzerinde durulacaktır.
Arguments on the problem of knowledge and its reality has started in the Ancient Greek civilization, and Plato and Aristotle provided answers to shed light into that for the following centuries. With Islam the message of “knowing Allah’s prescence and unity” was given. Islam philosophers used Koran, hadiths and existing philosophies of the day to pursue ideal forms and made comments on knowledge, its source, its tools, reality, types of knowledge; and at the point of reaching the “truth” they attributed significant meanings to the heart. Classical Turkish poetry that is kneaded with Islamic mysticism looked for the ways to reach the “absolute reality” and by referencing Koran, hadiths and Islam philosophers gave an aesthetic form to the subjects such as reality of truth and its sources in their poetry. A sufi poet and a Mevlevi sheikh Şeyh Galip sings the Last song of the swan and he uses heart as the source and tool of the knowledge. In this study, document analysis method will be used to examine heart as the source of knowledge in Şeyh Galip poetry and as a result, stemming from the example of Şeyh Galip, emphasis will be on the importance of heart to obtain knowledge and how the understanding of knowledge in Islam effects Classical Turkih Poetry.