Barnes’ın Nightwood adlı eseri Birinci Dünya Savaşından sonra Avrupa’da bir grup sürgün edilen insanı konu alan bir hikayedir. Kargaşa halindeki insanlık durumunıu yansıtan modernist bir romandır. Nightwood romanında insanlar insanlık dışı davranırlar ve birbirlerine zarar verirler. Ahlakın yerini sahte değerlere sahip olan çalışmayan sınıfa ait insanlardan oluşan kayıp kuşak almıştır. Kahraman Robin bencildir ve kimseyle iletişim kuramaz. Kendisini güvende tutacak olan Nora’yı sadık bir aşık olarak seçer. Robin’in emirlerine rağmen, Nora’nın gücü bir süre için Robin’in iç dünyasını dengede tutar çünkü Nora tutarlılık timsalidir. Bu makale Robin ve Nora arasındaki ilişkiyi psikanalitik yaklaşımla irdelerken nasıl onların yaşamlarında aşk sayesinde uzlaşma sağlamaya çalıştıklarını ve yine de başaramadıklarını vurgulamaktadır.
Barnes’ Nightwood is a story about a group of expatriates in Europe after the First World War. It is a modernist novel which conveys disordered human condition. In Nightwood, humans act subhuman and deny their moral nature and bring destruction to others. Morality is replaced by lost generation which consists of leisure class people having false values. The protagonist Robin is portrayed as selfish and unable to relate to anyone. She chooses Nora as a faithful lover who will keep her safe. Despite Robin's command, Nora's power balances Robin's inner life for a while because Nora is a sign of stability. This article aims at exploring the relationship between Robin and Nora through psychoanalytical approach focusing on how they try to achieve reconciliation through love and yet fail in their lives.