Yeşilçam Sineması’nın asıl tabanını oluşturan aile seyircisini televizyona kaptırdığı 1970’lerde, Aşk-ı Memnu (1975) gibi bugün hâlâ klasik olarak kabul edilen diziler çekilir. 1980’lerdeki TRT tekeli döneminde Bizimkiler (1989-2002) ve Perihan Abla (1986-1988) gibi efsane yapımlar gerçekleştirilir. 1990’lara gelindiğinde fiilen ortadan kalkan Yeşilçam’ın yerini yerli televizyon dizileri alır. 2000’lerde ise yerli diziler neredeyse tüm dünyaya satılan çok önemli bir ihraç metaına dönüşür. Bugün yerli dizi sektöründe 1960’lı yılların Yeşilçam piyasasındaki film enflasyonuna benzer bir dizi enflasyonu yaşanmaktadır. Tıpkı o dönemde olduğu gibi yapım sayısı ve sektörün ekonomik büyüklüğü gücünün bir göstergesi olarak lanse edilmektedir. Ancak rakamların cazibesinin birtakım gerçekleri gizlediği görülmektedir. Mevcut koşullar değişmediği takdirde yerli dizi sektörünün Yeşilçam Sineması ile aynı kaderi paylaşacağını öne sürmek bir kehanet olmayacaktır. Bu çalışma, 1970’lerden günümüze kadar
Many television serials such as Aşk-ı Memnu considered as classics were shot in 1970’s in which the family audience that was the main audience of Yeşilçam Cinema was grabbed by television. A few legendary televison serials such as Bizimkiler (1989-2002) and Perihan Abla (1986-1988) were produced in the period of TRT monopoly in 1980’s. Turkish television serials substituted Yeşilçam Cinema that had virtually disappeared in 1990’s. Turkish television serials turned into a very important emtia that was being sold to almost all over the world in 2000’s. A television serial inflation, which is alike film inflation experienced in Yeşilçam Cinema in 1960’s, is being experienced in Turkish television serial sector today. The number of productions and the economical magnitude of the sector are being considered as an indicator of the power of the sector as it was in the mentioned period in the past. Whereas it is observed that the appeal of the numbers are hiding some realities. If the circumst