Medenileşmek, Tanzimat Dönemi’nden itibaren devletin ve sosyal kurumların geri kalmışlığına çözüm önerisi olarak sunulmuştur. Ancak medeniyet kavramına yüklenen farklı anlamlar, bu kelimenin doğru anlaşılıp anlaşılmadığı konusunda ciddi tereddütler içerir. Bir kurtuluş projesi olarak medenileşmek, medeni olmak çoğu zaman modenizm ile eş anlamda kullanılmış ve Batılılaşmanın sosyal planda yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır. Özellikle II. Meşrutiyet’le birlikte medenileşmek Batılılaşmakla eş anlamlıdır. Bu çalışmada, medeniyet kavramına Türk düşünce tarihinde yüklenen farklı anlamlara bağlı olarak Tevfik Fikret’in nasıl yaklaştığı incelenecektir. Promete şiirinden yola çıkılarak Fikret’in medeniyet algısının değerlendirilmesinde gerçekleştirilmek istenen şey, Meşrutiyet Dönemi aydınının medenileşme zihniyetine kısmen de olsa ayna tutmaktır.
To become civilized was introduced as a solution of underdevelopment of the state and the social instutions since “Reform Era.” But, different meanings attributed to the concept of civilisation; includes serious hesitations on whether this word is properly understood or not. To become civilised, to become modern as a rescue project, often used as synonyms with modernism and served as a basis for becoming westernized become widespread on social plan. Especially with the Constitutional Monarch the second becoming modern was synonyms with becoming westernized. In this work, how Tevfik Fikret approached the concept of civilisation related to the different meanings attributed to it in the history of Turkish Intellectual . What is desired to accomplish in the evaluation of the Fikret’s perception of civilisation setting out from the poem of “Promete” is to hold a mirror though partially, to the mentality of becoming civilized of the intellectuals of constituonal Monarch Era.