BİREYLERİN CİNSEL MİTLERE İNANÇ DÜZEYLERİNİN, ROMANTİK İLİŞKİ DOYUMLARINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Author :  

Year-Number: 2018-76
Language : null
Konu : Psikoloji
Number of pages: 545-560
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu çalışma bireylerin cinsel mitleri benimseme düzeylerinin, içinde bulundukları romantik ilişkiden aldıkları doyuma olan etkisini incelemeyi hedeflemiştir. Ayrıca cinsel mitleri benimsemekle ilgili olduğu çeşitli çalışmalarca ortaya konulan değişkenler de incelemeye dahil edilmiştir. Bu doğrultuda 18-63 yaş arası (ort.= 28,93±7,82 yıl) 348 romantik ilişkisi olan bireyin, Cinsel Mitler Envanteri ve İlişki Doyumu Ölçeği puanları analize katılmıştır. Veriler internet ortamında toplanmıştır. Cinsel mitlere inanç düzeyinin, ilişki doyumuna etkisinin incelenmesi için yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda erkeklerde cinsel mitleri benimseme gruplarının, ilişki doyumu ölçek puan toplaması arasında anlamlı bir farklılık görülürken kadınların anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Sonuç olarak, daha fazla cinsel yanlış inanışa sahip olan erkeklerin ilişki doyumlarının diğerlerine göre daha düşük olduğu görülmüştür. Bulgular literatür çerçevesinde değerlendirilmiş ve tartışılmıştır.

Keywords

Abstract

This study aimed to investigate the effect of sexual myths levels on individuals’ romantic relationship satisfaction. Also, variables related with sexual myth beliefs were included to analysis. In this direction, Sexual Myths Inventory and Relation Assessment Scale scores of 348 participants between the age of 18 and 63 (mean= 28,93±7,82 years) and in a romantic relationship were analyzed. Data was collected online. According to one way analysis of variance, while only male participants showed statistically significant difference between relationship satisfaction mean scores of levels of sexual myth beliefs, no statistically significant difference found for women. All in all, only males who had more false beliefs about sexuality had less relationship satisfaction. Results were examined and discussed accordingly with literature.

Keywords


  • Evlilik öncesi veya evlilik dışı, öpüşme, cinsel ilişki, yakınlaşma, vb. gibi cinsel deneyime sahipolan ve olmayan bireylerin ilişki doyumlarına bakıldığında, yine anlamlı bir farklılığarastlanmamıştır. Bu doğrultuda bireylerin önceki romantik ilişki veya cinsel deneyimlerinin,içinde bulundukları ilişkiye yönelik doyum veya memnuniyetlerini etkilemediği yorumuyapılabilir. Fakat bu bulgular bireylerin cinsel işlev bozukluklarına sahip olması açısından,önceki çalışmalarla uyuşmamaktadır. Doğan ve Saraçoğlu’nun (2009), vajinismusu olankadınlarla yürüttüğü çalışma sonunda, vajinismusu olan kadınların olmayan kadınlara göre dahafazla görücü usulü evlenme ve cinsel deneyimsizlik bildirmişlerdir. Yani cinsel deneyim vebilgiye sahip olma oranları, bireylerin cinsel işlev bozukluğu geliştirmesine nedenolabilmektedir. Cinselliğin, romantik ilişkilerin önemli bir bölümünü oluşturduğudüşünüldüğünde, cinsel deneyim ve tecrübelerin, bireylerin ilişki doyumlarını etkilediği yorumu yapılabilir.

  • Benzer şekilde bireylerin ilişki doyumu puan ortalamaları, ilk cinsel bilgi edinme kaynaklarınagöre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Cinsel işlev bozukluklarının bilinen nedenlerinden biricinsel mitlere olan inançlardır. Cinsel yanlış inanışların oluşmasındaki en büyük faktörlerdenbiri de yanlış cinsel bilgilerdir (Torun, Torun ve Özaydın, 2011). Yanlış cinsel bilgileri edinenbireylerin cinsel mitlere inanması bu doğrultuda cinsel işlev bozuklukları ya da cinselyaşamlarında sorunlar geliştirmesi beklenmektedir. Cinsel hayatın bozulması ilişkimemnuniyetini de etkilemektedir. Bu noktada çalışmanın bulguları literatürlebağdaşmamaktadır. Bulgular, bireylerin cinsellikle ilgili bilgilerini, cinsel eğitimle edinmediğinigöstermektedir. Fakat Kukulu, Gürsoy ve Sözer (2009) ve Torun, Torun ve Özaydın'ın (2011)çalışmalarında görüldüğü gibi, bu çalışmada da ilk cinsel bilgileri edinme kaynağının arkadaşlar olduğu tespit edilmiştir.

  • Düzenli cinsel hayata sahip olan bireylerin ilişki doyumu puan ortalaması, olmayan bireylerinpuan ortalamasından anlamlı seviyede yükseklik göstermiştir. Ayrıca katılımcıların cinselhayatlarını değerlendirmelerine göre oluşturulan grupların ilişki doyumu puan ortalamalarıarasında anlamlı bir faklılığa rastlanmıştır. Cinsel hayatlarını iyi ve çok iyi olarak değerlendirenbireylerin ilişki doyumlarının diğerlerine göre daha yüksek olduğu görülmüştür. İlişki doyumuçiftlerin cinsel tutumlarlarıyla değişkenlik göstermektedir (Hendrick ve Hendrick, 1988). Bubulgular sağlıklı bir cinsel hayatın, evlilik ve romantik ilişkilerdeki önemini ortaya koyan diğerçalışmalarla uyuşmaktadır. McCarthy’nin (1997), çalışması sonucunda cinsel işlev sorunlarınınevliliklere olumsuz bir etki bıraktığını, cinsel işlevlerinin sorunsuz olması evliliği olumluetkilediği görülmüştür. Evlilik doyumu ile cinsel doyumun birbiriyle yakından ilişkili olduğu,evlilik uyumuyla birlikte cinsel doyumun ve cinsel doyumla birlikte evlilik uyumunun arttığıbilinmektedir (Morokoff ve Gillilland 1993; Sokolski ve Hendrick, 1999). Cinsel yaşammemnuniyetin, ilişki doyumunu yordadığı tespit edilmiştir (Çağ ve Yıldırım, 2013). Budoğrultuda, düzenli ve sağlıklı bir cinsel hayatın ilişki memnuniyetinde önemli bir rolü olduğu görülmektedir.

  • Partnerleriyle cinsel hayatları hakkında istediklerini ve istemediklerini rahatça konuşabilenbireylerin ilişki doyum düzeyleri arasında anlamlı bir fark görülmüştür. Partnerleriyle bu türkonuları konuşabilen bireylerin ilişki doyumu puan ortalamasın konuşamayan bireylerin puanortalamasından fazladır. Cinsel hayat hakkında konuşma ilişkide sağlıklı iletişimin birparçasıdır. Bu sonuçlar literatürde ilişki doyumu ve kalitesi ile çiftler arası iletişim hakkındayapılan çalışmaların bulgularıyla paralellik göstermiştir (Montogomery, 1981). Mark veJozkowski’nin (2013), heteroseksüel çiftlerle yaptığı çalışma sonucunda da çiftlerin hemcinsellikle ilgili hem de cinsellikle ilgili olmayan iletişim seviyelerinin, ilişki doyumları ilepozitif olarak ilişkili olduğu görülmüştür. Bu bulgular ilişki doyumu ve cinsel doyum arasında bir bağlantı oluşturmaktadır.

  • Cinsel bilgilerini yeterli bulan ve bulmayan bireylerin ilişki doyum düzeylerikarşılaştırıldığında, bilgilerini yeterli bulan bireylerin bulmayanlardan anlamlı şekilde dahayüksek ilişki doyumu puan ortalamasına sahip olduğu görülmüştür. Cinsel bilgileri yeterlidüzeyde olan bireylerin daha az cinsel işlev bozukluğu olacağından, ilişki memnuniyetlerinindaha fazla olacağı düşünülmektedir. Doğan ve Saraçoğlu’nun (2009), çalışmasına göre,vajinismusu olan kadınların cinsel bilgi yetersizliği diğer gruba göre göre daha fazladır. Kısa,Zeyneloğlu, Yılmaz ve Verim’in (2013) evlilik hazırlığı yapan çiftlerle yürüttüğü çalışma,çiftlerin cinsel bilgilerinin yetersiz olduğunu, cinselliğin yaşanması, cinsel yollarla bulaşanhastalıklar, kişisel hijyen gibi konularda yanlış inanışlara sahip olduklarını göstermiştir. Buçalışmada kişilerin cinsel bilgi düzeyleri veya bilgilerinin doğruluğu değil, kendi algılarınınölçülmesi sebebiyle, cinsel bilgilerin ilişki doyumu üzerine etkisini bu sonuçla açıklamak mümkün görünmemektedir.

  • Katılımcıların cinsel mitleri benimseme düzeyleri incelendiğinde, cinsel mitleri düşük, orta veyüksek seviyede benimseyen kadın katılımcıların ilişki doyumu toplam puan ortalamalarıarasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Fakat cinsel mitlere inanma düzeyi düşük olanerkek katılımcıların ilişki doyumu puan ortalamlarının, mitlere inanma düzeyi yüksek olankişilerden anlamlı olarak yüksek olduğu görülmüştür. Bu bulgulara göre, cinsel yanlış inanışlarasahip olan erkeklerin ilişki doyumlarının diğerlerine göre daha az olduğu anlaşılmaktadır. Aktifcinsel yaşama sahip olan bireyler de cinsel mitleri benimsemiş olabilmektedir (Yaşan veGürgen, 2004). Cinsel mitlere inanmanın birçok cinsel probleme hatta cinsel işlev bozukluğunasebep olduğu bilinmektedir. Bu sebeple bireylerde ilişki memnuniyetsizliği yarattığıdüşünülebilir. Ayrıca cinsel mitlere inanç düzeyinin cinsel doyumun yordanmasında etkili birdeğişken olduğu görülmüştür (Vural ve Temel, 2010). Kadın ve erkekler birlikteincelendiğinde, yanlış cinsel bilgilerin erkekleri daha fazla etkilediği yorumu yapılabilir. Fakatbu yorum yapılırken erkek katılımcıların daha fazla düzenli cinsel hayata sahip olduğu, bunedenle yanlış inanışlardan daha fazla etkilenmiş olabilecekleri düşünülmelidir. Bu bulgular,cinsellikle ilgili kulaktan dolma bilgilere inanmanın ilişki doyumuna etkisini gösterensonuçlarla da uyuşmaktadır. Kadınlarda ve erkeklerdeki cinsel mitlere inanma düzeyleriincelendiğinde, kadınların Cinsel Mitler Envanter puan ortalamasının, erkeklerin ortlamasındananlamılı düzeyde düşük oluğu görülmektedir. Bu bulgu, kadın katılımcıların cinsel mitleri dahaçok benimsedikleri anlamına gelmektedir. Bu sonuçlar, erkeklerin kadınlara göre daha fazladoğru cinsel bilgisi olduğunu, kadınların cinsel eğitime daha fazla önem verilmesi gerektineişaret etmektedir. Türkiye’de erkeklerin cinsel mitlere inanma düzeyini araştıran bir çalışma,cinsel mitlere inancın %45 oranında olduğunu belirlemiştir (Torun, Torun ve Özaydın, 2011).Cinsel mitlere inanmanın sebepleri olarak da medeni durum, eğitim durumu, ilk cinsel bilgi kaynakları, ilk cinsel deneyim sonucunda yaşananlar olarak belirtilmiştir.

  • İlk cinsel bilgi kaynağının ne olduğu ve eğitim düzeyi gibi faktörlerin cinsel mitlere inancıetkilediği, erkeklerdeki cinsel mitlere inanca, toplumdaki yetersiz ve/veya yanlış cinsel eğitiminsebep olduğu bilinmektedir (Torun, Torun ve Özaydın, 2011). Bu sebeple ilişkilerdeki birçoksorunu ve bireylerin hem fiziksel hem psikolojik sağlığının bozulmasını önlemek için doğruyaşta cinsel eğitimin verilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu tür yanlış inançların okullardaverilebilecek cinsel eğitim ile önlenebileceği ve eğitimin de potansiyel cinsel işlev ve fonksiyonbozuklukları için koruyucu bir görev üstlenebileceği belirtilmektedir (Gillan, 1987). Bu tür bireğitim cinsel problemler açısından en etkili müdahale etme ve önleme yöntemi sayılmaktadır(Kukulu, Gürsoy ve Sözer, 2009). Doğru verilecek cinsel eğitim, bireylerin romantikilişkilerinde cinselliğin tabulaşmasını önleyebilecektir. Böylelikle bireyler cinsellikle ilgili dahaaz önyargıya sahip olacak, partnerleriyle cinsel hayatları hakkında isteyip istemediklerini,problemlerini daha rahat konuşabileceklerdir. Cinsel eğitim, cinsel iletişim becerileriningelişiminde de büyük rol oynayacaktır. Böylelikle bireyler hem toplumda hem kişisel ilişkilerinde daha sağlıklı rol alabilecektir.

  • Aksöyek, A., & Canatar, T. (2015). Cinsellik ve cinsel eğitim. Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care, 9(2), 54-58.

  • Apay, S. E., Nagorska, M., Akpınar, R. B., Çelik, A. S., & Binkowska-Bury, M. (2013). Student comparison of sexual myths: two-country case. Sex Disabil, 31(3), 249-262.

  • Arroyo, A., & Harwood, J. (2010). Communication competence mediates the link betweenshyness and relational quality. Personal and Individual Differences, 50(2), 264-267.Campbell, A. (1976). Subjective measures of well-being. American Psychologist, 31(2), 117- 124.

  • Conroy-Beam, D., Goetz, C. D., & Buss, D. M. (2016). What predicts romantic relationshipsatisfaction and mate retention intensity: mate preference fulfillment or mate value discrepancies? Evolution and Human Behavior, 37(6), 440-448.

  • Cramer, D. (2004). Satisfaction with a romantic relationship, depression, support and conflict. Psychology and Psychotherapy: Theory, Research and Practice, 77, 449-461.

  • Curun, F. (2001). The effects of sexism and sex role orientation on relationship satisfaction. (Yüksek Lisans Tezi). Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.

  • Curun, F., & Çapkın, M. (2014). Romantik kıskançlığın bağlanma stilleri, benlik saygısı, kişiliközellikleri ve evlilik doyumu açısından yordanması. Psikoloji Çalışmaları Dergisi, 34(1), 1-22.

  • Çağ, P., & Yıldırım, İ. (2013). Evlilik doyumunu yordayan ilişkisel ve kişisel değişkenler. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 4(39), 13-23.

  • Diener, E., Suh, E. M., Lucas, R. E., & Smith, H. L. (1999). Subjective well-being: three decades of progress. Psychological Bulletin, 125(2), 276-302.

  • Doğan, Ş., & Saraçoğlu, G. V. (2009). Yaşam boyu vajinismusu olan kadınlarda cinsel bilgi,evlilik özellikleri, cinsel işlev ve doyumun değerlendirilmesi. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 26(2), 151-158.

  • Evans, L., & Wertheim, E. H. (1998). Intimacy patterns and relationship satisfaction of womenwith eating problems and the mediating effects of depression, trait anxiety and social anxiety. Journal of Psychosomatic Research, 44(3/4), 355-365.

  • Feeney, J. A. (2002). Attachment, marital interaction, and relationship satisfaction: a diary study. Personal Relationships, 9(1), 39-55.

  • Gillian, P. (1993). Cinsel sorunlar ve tedavileri el kitabı. (E. Eker, M. Özmen, E. Özmen, Çev.). İstanbul: Menteş Kitabevi. (Özgün kitabın basım tarihi, 1987).

  • Güneş, M., Akçalı, H., Dede, O., Okan, A., Bulut, M., Demir, S., Atli, A., & Sır, A. (2016).Prematür ejakülasyon olgularında cinsel mitlere inanma düzeyi. Dicle Tıp Dergisi, 43(2), 319-328.

  • Heller, D., Watson, D., & Hies, R. (2004). The role of person versus situation in life satisfaction: a critical examination. Psychological Bulletin, 130(4), 574-600.

  • Hendrick, S. S., Hendrick, C., & Adler, N. L. (1988). Romantic relationships: love, satisfaction,and staying together. Journal of Personality and Social Psychology, 54(6), 980-988.

  • Hendrick, S. S. (1988). A generic measure of relationship satisfaction. Journal of Marriage and the Family, 50(1), 93-98.

  • Hendrick, S. S., & Hendrick, C. (1995). Gender differences and similarities in sex and love. Personal Relationships, 2, 55-65.

  • Hendrick, C., & Hendrick, S. S. (1989). Research on love: does it measure up? Journal of Personality and Social Psychology, 56(5), 784-794.

  • İncesu, C. (2004). Cinsel işlevler ve cinsel işlev bozuklukları. Klinik Psikiyatri, 3, 3-13.

  • Kansız, M., & Arkar, H. (2011). Mizaç ve karakter özelliklerinin evlilik doyumu üzerine etkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 12(1), 24-29.

  • Kısa, S., Zeyneloğlu, S., Yılmaz, D., & Verim, E. (2013). Evlilik hazırlığı yapan çiftlerincinsellikle ilgili bilgi ve inanışları. TAF Preventive Medicine Bulletin, 12(3), 297-306. Kora, K., & Kayır, A. (1996). Cinsel roller ve cinsel mitler. Düşünen Adam, 9(2), 55-58.

  • Kleinplatz, P. J., & Menard, D. (2007). Building blocks toward optimal sexuality constructing a conceptual model. The Family Journal, 15(1), 72-78.

  • Kukulu, K., Gürsoy, E., & Sözer, G. A. (2009). Turkish university students’ beliefs in sexual myths. Sex Disabil, 27(1), 49-59.

  • Kurdek, L. A. (1994). Areas of conflict for gay, lesbian, and heterosexual couples: what couplesargue about influences relationship satisfaction. Journal of Marriage and the Family,Mark, K. P., & Jozkowski, K. N. (2013). The mediating role of sexual and nonsexualcommunication between relationship and sexual satisfaction in a sample of college-age heterosexual couples. Journal of Sex & Marital Therapy, 39(5), 410-427.

  • McCarthy, B. W. (1997). Strategies and techniques for revitalizing a nonsexual marriage. Journal of Sex and Marital Therapy, 23(3), 231-240.

  • Montgomery, B. M. (1981). The form and function of quality communication in marriage. Family Relations, 30(1), 21-30.

  • Morokoff, P. J., & Gillilland, R. (1993). Stress, sexual functioning, and marital satisfaction. The Journal of Sex Research, 30(1), 43-53.

  • Renaud, C., Byers, E. S., & Pan, I. (1997). Sexual and relationship satisfaction in mainland China. Journal of Sex Research, 34(4), 399-410.

  • Rosen-Grandon, J. R., Myers, J. E., & Hattie, J. A. (2004). The relationship between maritalcharacteristics, marital interaction processes, and marital satisfaction. Journal of Counseling and Development, 82(1), 58-68.

  • Rusbult, C. E. (1983). A longitudinal test of the investment model: the development (anddeterioration) of satisfaction and commitment in heterosexual involvements. Journal of Personality and Social Psychology, 45(1), 101-117.

  • Saraç, A., Hamamcı, Z., & Güçray, S. (2015). Üniversite öğrencilerinin romantik ilişkidoyumunu yordaması. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 5(43), 69-81.

  • Sokolski, D. M., & Hendrick, S. S. (1999). Fostering marital satisfaction. Family Therapy,Taylor, S. E., Peplau, L.A., & Sears, D.O. (2003). Social psychology (11 ed.). New Jersey: Prentice-Hall.

  • Till, B., Tran, U. S., & Niederkrotenthaler, T. (2017). Relationship satisfaction and risk factors for suicide. Crisis, 38(1), 7-16.

  • Torun, F., Tourun, S. D., & Özaydın, A. N. (2011). Erkeklerde cinsel mitlere inanma oranları vemitlere inanmayı etkileyen faktörler. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 24(1), 24-31.

  • Vural, B. K., & Temel, A. B. (2010). Cinsel doyumunu yordanmasında bazı faktörlerin incelenmesi. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 13(1), 24-34.

  • Wang, X., Xie, X., Wang, Y., Wang, P., & Lei, L. (2017). Partner phubbing and depressionamong married Chinese adults: The roles of relationship satisfaction and relationship length. Personality and Individual Differences, 110, 12-17.

  • Yaşan, A., & Gürgen, F. (2004). Cinsel partneri olan bir hemşire grubu ile hiç partneri olmamışbir hemşire grubunun cinsel bilgi edinme yolları ve cinsel mitlerin yaygınlığının karşılaştırılması. Yeni Symposium, 42(2), 72-76.

  • Zilbergeld, B. (1999). The new male sexuality. Revised edition. New York: Batam Books.

  • Zara, A., & Yücel, F. G. (2017). Yansıtmalı özdeşim, toplumsal cinsiyet rolleri ve çatışmaçözme biçiminin evlilik doyumuna olan etkisi. Klinik Psikiyatri Dergisi, 20(2), 76-83.

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics