HANEKE SİNEMASINA YABANCILAŞTIRMA PERSFEKTİFİNDEN BAKIŞ ÖRNEK FİLM: “FUNYY GAMES”

Author :  

Year-Number: 2017-47
Language : null
Konu : Sinema
Number of pages: 86-101
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

İnsan kendini bildiğinden bu yana sürekli olarak bir şeyleri anlatma ihtiyacı duymuştur. Resim, şiir, edebiyat gibi farklı biçimlerde ortaya çıkan bu ihtiyaç 20. Yüzyılın başlarında sinema ile devam etmiştir. Bütün sanat disiplinlerini kapsayan bir yapı olarak sinema anlatı açısından çeşitli biçimlerde karşımıza çıkar. Öncelikle bir eğlence aracı olarak görülen sinemanın kendine ait bir dil yapısına sahip olduğu yıllar sonra kabul edilir. Sinema gerçekliği olduğu gibi aktarmanın dışında öykü anlatmaya başladığı bu yıllarda klasik anlatı yapısına sahiptir. Aristoteles’in tarif ettiği yansıtmacı anlatım biçimi sonraları değişik formlar edinir. Özellikle 1960’lı yıllarda Brecht ile birlikte özdeşleşmeye dayalı anlatı biçimine karşıt olarak yabancılaşma üzerine kurulu modern anlatı yapısı kendini göstermiştir. Sinemada klasik, göstermeci ya da konvansiyonel olarak kabul gören Aristotales’çi anlatı biçimi yerine bu yıllarda yabancılaşma efekti üzerine kurulu anlatı formu ortaya çıkmıştır. Brecht’in öncülük ettiği bu biçim özdeşleşmeye karşıt ve izleyicinin aktif katılımını savunmaktadır. Haneke sineması örneklerinden “Funyy Games” adlı filminde de bu yabancılaşma efekti çeşitli biçimlerde uygulamıştır. Oyunculuk ve hikaye kurgusu açısından adı geçen film yabancılaşma unsurlarını kullanarak izleyiciye klasik anlatı dışında Brechtyen bir anlatı dili sunmaktadır.

Keywords

Abstract

Since he knows himself, he has always felt the need to tell something. This need emerged in different forms such as painting, poetry and literature and continued with cinema in the early 20th century. As a structure that covers all artistic disciplines, antagonism comes out in various forms in terms of cinema narrative. It is accepted many years ago that the cinema which is seen as an entertainment medium first has its own language structure. It has a classic narrative structure in these years, when it begins to tell a story apart from transferring it as if it is a cinema reality. Aristotle's description of reflective narrative follows different forms. Especially in the 1960s, with Brecht, a modern narrative structure based on alienation, as opposed to a narrative structure based on identification, appeared. Instead of the classical, demonstrator, or conventionally accepted Aristotlean narrative form in cinema, a narrative form based on the alienation effect emerged in these years. This form, led by Brecht, opposes identification and defends the active participation of the viewer. In the film "Funny Games" from Haneke's film samples, he applied this alienation effect in various forms. The film, which is named in terms of acting and story fiction, uses the elements of alienation to present the audience an excerpt of Brechtyen in addition to the classical narrative.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics